Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum

The following two tabs change content below.
armagan resim 150x150 - Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum

Armağan ÜRETEN

Doğa Sigorta A.Ş. Mali ve İdari İşler Uzmanı 1976 İstanbul doğumludur. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Lisans eğitimini 1997 yılında tamamladı. 2003 yılında Yeditepe Üniversitesi İngilizce İşletme Yüksek Lisans öğrenimini "Restructuring of The Turkish Pharmacuetical Industry by Merger and Acquisitions” isimli teziyle tamamladı. 2007 yılında Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ruhsatını alan Armağan Üreten www.armaganureten.com isimli bir internet sitesinde muhasebe, tarih ve güncel konularda yazılar yazmaya başladı. 2017 yılında özel ilgi alanı olan tarihe yönelerek Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Tarih Bölümüne kayıt oldu. Tarih ile ilgili olarak da 2018 yılında www.kutlutarih.com isimli internet sitesini açtı ve blog yazıları yayımlamaya başladı İş yaşamına çeşitli muhasebe ve denetim bürolarında başlayan Armağan Üreten 2010 yılından beri sigorta sektöründe çalışmaktadır. 11.05.2015 tarihinde katılığı Doğa Sigorta Ailesinde Mali ve İdari İşler Departmanında Muhasebe Uzmanı olarak çalışmaktadır. Şu anda da Tarih Boyunca Anadolu’da Kadın isimli bir kitap hazırlamaktadır. Evli olan Üreten, orta derece İngilizce bilmektedir.
armagan resim 150x150 - Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum

Yazarın En Son İçerikleri - Armağan ÜRETEN (Hepsini Gör)

Ne güzel söylemiş Hz. Ali “Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diye. Hiç düşündünüz mü bu cümlenin anlamını? İçinde bilgi, öğrenme ve öğretmene saygı içeren birçok anlam barındırıyor.

Peki “İlim Çin’de bile olsa gidiniz, öğreniniz” tümcesi nedir? Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed S.A.V.’in bu özlü sözü de öğrenmenin ve öğretmenin belli bir sınırı olmadığını anlatmıyor mu?

Ya da Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü ve “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” özdeyişi.

Yukarıdaki sözler; bilimin ve bilim öğrenmenin, ilim öğretmenin ne denli büyük ne denli güzel bir aktivite olduğunun en güzel ifadelerinden biri değil midir?

Hayatımız boyunca bir öğrenme süreci içindeyiz. Yaşamımızın her anında yeni bir şeyler öğreniyoruz. Ve bu öğrenme içinde en büyük yardımcılarımız ise bizi yönlendiren, eğiten öğretmenlerimizdir.

Doğduğumuz andan itibaren öğrenme sürecinde ilk eğitiminizi aldığımız yer ailemizdir. Anne ve babalarımız doğal olarak ilk öğretmenlerimizdir. Sonrasında eğitim hayatına başladığımız, çevremizi geliştirmeye çalıştığımız okul yaşantısı gelir. İlkokuldan liseye kadar olan bu dönemde bizlere bilgilerini aktaran, belli bir kültür aşılayan öğretmenlerimiz vardır.

Üniversite yıllarında meslek öğrenmeye çalıştığımız, akademik öğrenme sürecine girdiğimiz yüksekokul yıllarında da asistanlar, doçentler ve profesörler de bu eğitim yarışı içinde var olurlar.

Erkek bireylerin vatani görevini yaptıkları asker ocağı da bir okuldur aslında, komutanları da birer öğretmendir yaşamın bu kesitinde.

Sonrasında ise iş yaşamı başlar. İlk işe başladığımızda bize mesleği öğreten müdürümüz veya kıdemli bir çalışan da bir nevi öğretmenlik yapmaktadır aslında. Uzmanlık isteyen mali müşavirlik, doktorluk, avukatlık gibi mesleklerde, bize mesleği öğreten üstatlar da birer öğretmendir.

Öğrenmenin yaşının olmadığı, bilginin her türlüsünün kıymetli olduğu günümüzde, bize bilgilerini aktaran en kıymetli kişiler olan öğretmenlerimiz, bizler için çok değerli ve kutsaldırlar.

Yaşamımızın çok önemli bir yerinde hayatımıza dokunarak bizleri çağdaş ve kültürlü bireyler haline getiren, bizler için değerli ve kutsal olan öğretmenlerimizi daima saygıyla anıyor, ellerinden öpüyor, bu güzel ve anlamlı günlerini kutluyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deneyimli Konuk Yazarlarımız Sizler İçin Yazdı

X